Hukuki destek mi arıyorsunuz? Hemen iletişime geçin
Menu
Sizin İçin Buradayız
(0553) 901 67 92
İzmir boşanma avukatı Avukat Elçin Ersoy Tapan, 2014 yılında başladığı hukuk eğitiminden itibaren farklı hukuk alanlarında edindiği bilgi ve deneyimle müvekkillerine etkin çözümler sunmayı amaçlamaktadır. Sigorta Hukuku, Aile Hukuku, Miras Hukuku, Ticaret Hukuku ve İcra-İflas Hukuku başta olmak üzere pek çok alanda çalışmalar gerçekleştirmiş, makaleler kaleme alarak uzmanlığını pekiştirmiştir. Boşanma Avukatlığı uzmanlıklarından biridir. Faaliyetini İzmir’de sürdürmektedir.
Neden İzmir’de Uzman Bir Boşanma Avukatı İle Çalışmalıyım?
İzmir, Türkiye’nin en büyük metropollerinden biri olarak kendine has bir sosyal yapıya ve yoğun bir adliye trafiğine sahiptir. Boşanma süreci gibi hem hukuki hem de insani dinamikleri olan bir konuda, İzmir’de yerel işleyişe hakim bir uzmanla çalışmak, davanın kaderini değiştirebilir.
İşte İzmir özelinde uzman bir boşanma avukatıyla çalışmanın kritik avantajları:
1. Duygusal Mesafe ve Profesyonel Yönetim
Boşanma süreci doğası gereği yüksek stres ve öfke barındırır. Taraflar doğrudan iletişim kurduğunda sağlıklı karar vermeleri zordur.
Avukatın Rolü: Sizin adınıza muhatabınızla veya karşı tarafın avukatıyla görüşerek duygusal yıpranmanızı önler. Olaylara “hukuki soğukkanlılıkla” yaklaşarak mantıklı ve stratejik kararlar alınmasını sağlar.
2. Hak Kayıplarının Önlenmesi
Hukuk sisteminde “haklı olmak” yetmez, “haklı olduğunuzu usulüne uygun ispatlamak” gerekir.
Sürelerin Takibi: Cevap dilekçesi verme, delil sunma veya karara itiraz etme süreleri kaçırıldığında, davanızda ne kadar haklı olursanız olun hak kaybına uğrayabilirsiniz.
Yanlış Talep Riski: Nafaka miktarının yanlış hesaplanması veya mal rejimine dair eksik talepte bulunulması, yıllar sürecek bir maddi kayba yol açabilir.
3. “Hukuka Aykırı Delil” Tuzağına Düşmemek
Günümüzde pek çok kişi gizli ses kayıtları veya casus yazılımlarla delil toplamaya çalışmaktadır.
Hukuki Güvenlik: Uzman bir avukat, hangi delilin mahkemede geçerli olacağını, hangisinin ise sizi “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan sanık sandalyesine oturtacağını bilir. Delillerinizi hukuki bir süzgeçten geçirerek davanızı riske atmaz.
4. Velayet ve Çocukların Geleceği
Çocuğun kimde kalacağı konusu, davanın en çekişmeli noktasıdır.
Stratejik Savunma: Hakimler velayet kararı verirken pedagog raporlarına dayanır. Avukatınız, çocuğun üstün yararını hukuki dille ifade ederek mahkemenin doğru yöne kanalize edilmesini sağlar.
5. Anlaşmalı Boşanmada “Protokol” Hatası
Halk arasında “Anlaşmalı boşanıyoruz, avukata gerek yok” algısı çok yaygındır. Ancak;
İleride Doğacak Sorunlar: Kötü hazırlanmış bir boşanma protokolü; ileride açılacak nafaka artırım, mal rejimi veya velayet değişikliği davalarına davetiye çıkarır. Avukat, protokolü öyle bir hazırlar ki, boşanma sonrasında “açık kapı” kalmamasını sağlar.
Halk arasında “Anlaşmalı boşanıyoruz, avukata gerek yok” algısı çok yaygındır. Ancak;
İleride Doğacak Sorunlar: Kötü hazırlanmış bir boşanma protokolü; ileride açılacak nafaka artırım, mal rejimi veya velayet değişikliği davalarına davetiye çıkarır. Avukat, protokolü öyle bir hazırlar ki, boşanma sonrasında “açık kapı” kalmamasını sağlar.
En Hızlı Nasıl Boşanabilirim?
. En Önemli Şart: 1 Yıllık Süre
Hızlı (anlaşmalı) boşanabilmek için evliliğin üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması gerekir.
1 yıldan az ise: Kanunen “anlaşmalı” boşanma yapılamaz. Bu durumda dava “çekişmeli” açılır ancak taraflar yine de şartlarda anlaştıklarını ve tanıklarını sunarak süreci hızlandırmaya çalışabilirler (yine de anlaşmalı kadar hızlı olmaz).
2. “Boşanma Protokolü” Hazırlamak
Hızın anahtarı, her konuda tam mutabakata varmaktır. Taraflar şu konularda el sıkışmalı ve bunu bir protokol ile imza altına almalıdır:
Velayet: Çocukların kimde kalacağı ve diğer eşin görüşme günleri.
Nafaka: İştirak ve yoksulluk nafakası miktarları.
Tazminat: Maddi ve manevi tazminat ödenecek mi?
Mal Paylaşımı: Ev, araba, bankadaki birikimler vb. nasıl bölüşülecek?
3. Duruşmaya Bizzat Katılmak
Anlaşmalı boşanmada, avukatınız olsa dahi her iki eşin de duruşmada hazır bulunması zorunludur. Hakim, tarafları bizzat dinleyerek boşanma iradelerinin hür olduğunu teyit eder. Eğer taraflardan biri gelmezse dava anlaşmalı olmaktan çıkar.
4. Süreci Daha da Hızlandıracak “Tüyo”lar
Davayı açtıktan sonra süreyi kısaltmak için şu teknik adımlar atılabilir:
Tebligat Takibi: Mahkemenin karşı tarafa gönderdiği belgelerin ulaşmasını beklemeden, karşı tarafın adliyeye gidip “tebellüğ” (belgeyi aldım) beyanı vermesi süreci günlerce hızlandırır.
Gerekçeli Karardan Feragat: Duruşma bittikten sonra hakimin kararı yazması beklenir. Karar yazıldıktan sonra her iki taraf da mahkemeye giderek “İstinaf/Temyiz haklarımdan feragat ediyorum” dilekçesi verirse, karar o gün kesinleşir. Aksi takdirde 2 haftalık yasal itiraz süresinin dolması beklenir.
Çocukların Velayeti Kime Verilir?
Türk hukuk sisteminde velayet kararı verilirken hakimin baktığı tek ve en temel kriter **”Çocuğun Üstün Yararı”**dır. Mahkeme, anne veya babanın isteklerinden ziyade, çocuğun bedensel, ruhsal ve sosyal gelişiminin hangi tarafın yanında daha iyi olacağına odaklanır.
Velayetin kime verileceği konusunda belirleyici olan ana unsurlar şunlardır:
1. Çocuğun Yaşı (En Belirleyici Faktör)
Yaş gruplarına göre mahkemelerin genel yaklaşımı şöyledir:
0-3 Yaş (Bebeklik Dönemi): Bu yaş grubundaki çocuk anne şefkatine ve bakımına en üst düzeyde muhtaçtır. Annenin yaşam tarzı ne olursa olsun (çok istisnai durumlar hariç; örneğin çocuğun can güvenliğinin olmaması), velayet anneye verilir.
3-7 Yaş: Bu dönemde de çocuğun anneden ayrılmasının gelişimini olumsuz etkileyeceği kabul edilir. Annenin çocuğun sağlığına zarar verecek bir durumu yoksa velayet genellikle annede kalır.
7-12 Yaş (Okul Çağı): Bu aşamada mahkeme, çocuğun hangi ebeveynin yanında daha iyi eğitim alabileceğine ve sosyal imkanlara bakmaya başlar.
12 Yaş ve Üzeri: Bu yaş grubu “idrak çağı” kabul edilir. Mahkemece atanan uzman pedagoglar çocukla görüşür ve çocuk “Ben babamla/annemle kalmak istiyorum” derse, bu tercih (çocuğun yararına aykırı bir durum yoksa) hakim tarafından büyük oranda kabul görür.
2. Annenin veya Babanın Yaşam Tarzı ve Sağlığı
Hakim, tarafların şu özelliklerini inceler:
Sağlık: Velayeti alacak tarafın çocuğun bakımını engelleyecek bir akıl sağlığı veya ağır fiziksel hastalığı olmamalıdır.
Ahlaki Yaşam: Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı, çocuğun yanında şiddet uygulanması veya çocuğun ahlaki gelişimini tehlikeye atacak bir yaşam tarzı velayeti kaybetme sebebidir.
İlgi ve Şefkat: Çocuğun bugüne kadarki bakımını kimin üstlendiği (dersleriyle kim ilgileniyor, sağlığıyla kim takip ediyor?) çok önemlidir.
3. Ekonomik Durum (Yanlış Bilinen Bir Nokta)
Halk arasında “Kimin parası çoksa çocuk ona verilir” şeklinde yanlış bir algı vardır. Hukuken ekonomik durum tek başına velayet sebebi değildir.
Eğer annenin geliri yok ama çocuk için en uygun ortam onun yanındaysa; velayet anneye verilir ve babanın anneye çocuk için “iştirak nafakası” ödemesine hükmedilir. Yani para, zengin olan tarafa velayet hakkı tanımaz.
4. Kardeşlerin Ayrılmaması İlkesi
Eğer birden fazla çocuk varsa, mahkeme zorunlu bir durum olmadıkça kardeşleri birbirinden ayırmamaya ve velayetlerini aynı kişiye vermeye özen gösterir.
5. Ortak Velayet (Yeni Uygulama)
Son yıllarda Türk hukukunda da uygulanmaya başlanan “Ortak Velayet” modelinde; anne ve baba boşanmış olsa dahi çocukla ilgili önemli kararları (eğitim, sağlık, yurt dışı çıkışı vb.) birlikte almaya devam ederler. Ancak bunun için her iki tarafın da bu konuda istekli ve uzlaşmacı olması gerekir.
Hakim, uzman pedagoglardan (psikolog ve sosyal hizmet uzmanları) bir rapor ister. Bu uzmanlar hem anneyle hem babayla hem de çocukla görüşerek bir rapor hazırlar. Hakim, kararını %90 oranında bu uzman raporuna göre verir.
Aldatma Durumunda Tazminat Alabilir miyim?
1. Maddi ve Manevi Tazminat Farkı
Aldatma nedeniyle iki farklı türde tazminat talep edebilirsiniz:
Maddi Tazminat: Boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatlerinizin (eşinizin desteğinden yoksun kalmanız, sosyal statü kaybı vb.) zarar görmesi nedeniyle istenir.
Manevi Tazminat: Aldatılmanın yarattığı duygusal çöküntü, kişilik haklarınızın saldırıya uğraması ve yaşadığınız ağır manevi acı için istenir. Aldatma, mahkemelerce kişilik haklarına ağır bir saldırı olarak kabul edilir.
2. İspat Yükümlülüğü ve Deliller
Mahkemenin tazminata hükmetmesi için aldatma olayının hukuka uygun delillerle ispatlanması gerekir. Yargıtay uygulamalarına göre şu deliller kabul görebilir:
Otel Kayıtları: Eşinizin başka bir kişiyle aynı otel odasında kaldığını gösteren kayıtlar (en güçlü delillerden biridir).
Sosyal Medya ve Mesajlar: WhatsApp yazışmaları, Facebook/Instagram üzerinden yapılan paylaşımlar ve fotoğraflar.
Fotoğraf ve Videolar: Kamusal alanda çekilmiş veya hukuka aykırı olmayan (örneğin ortak konutta gizli kamera ile elde edilmemiş) görüntüler.
Banka Kayıtları: Diğer kişi için yapılan harcamalar, uçak biletleri vb.
Tanık Beyanları: Olayı bizzat gören veya bilen kişilerin ifadeleri.
3. Tazminat Miktarını Ne Belirler?
Hakim tazminat miktarını belirlerken şu kriterlere bakar:
Tarafların ekonomik ve sosyal durumu (gelirleri, mal varlıkları).
Kusur oranı (Aldatan eş “tam kusurlu” veya “ağır kusurlu” kabul edilir).
Paranın alım gücü ve tarafların yaşam standardı.
4. Üçüncü Kişiye (Sevgiliye) Dava Açılabilir mi?
Geçmişte Yargıtay kararlarıyla “aldatan eşin sevgilisine” de manevi tazminat davası açılabiliyordu. Ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun kararıyla artık üçüncü kişiye (sevgiliye) sadece aldatma eylemi nedeniyle dava açılamamaktadır. Tazminat sorumluluğu sadece eşe aittir.
5. Kritik “Hak Düşürücü” Süre
Aldatma (zina) özel sebebine dayanarak dava açacaksanız:
Aldatmayı öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde dava açmalısınız.
Her halükarda aldatma eyleminin üzerinden 5 yıl geçmişse bu özel sebebe dayanamazsınız.
Affetme: Eğer eşinizi aldatma sonrası affettiğinize dair bir beyanınız veya davranışınız (birlikte tatile gitmek, aynı evde yaşamaya devam etmek vb.) varsa, bu olay nedeniyle tazminat isteyemezsiniz.
Aldatma durumunda sadece tazminat almazsınız; hakim, mal paylaşımı sırasında aldatan eşin artık değerdeki pay oranının (katılma alacağının) azaltılmasına veya tamamen kaldırılmasına karar verebilir. Bu, maddi anlamda tazminattan çok daha büyük bir kazanım sağlayabilir.
İzmir’de Profesyonel Hukuki Danışmanlık
İzmir Adliyesi’nin) işleyişine ve yerel mahkeme pratiklerine hakim olan Avukat Elçin Ersoy Tapan, davanın açılmasından kesinleşme aşamasına kadar her adımı titizlikle takip eder. Hukuk dünyasındaki gelişmeleri makaleleriyle besleyen vizyonu, müvekkillerine sunduğu hizmetin kalitesini artırmaktadır. Boşanma davası konusunda web sitemizdeki iletişim hattından kendisiyle iletişime geçebilirsiniz.